3
Kısa Ürün Açıklaması

Türkiye, sonuncusu 1989’daki Büyük Göç olmak üzere, kuruluşundan
beri Balkanlar’dan “anayurda” gelmiş yüz binlerce göçmene de, bu
göçler üzerine yazılmış kitaplara da aşina. Ancak zorunlu göçlerin,
mübadelelerin aksine, ’90’lardan itibaren Türkiye bireysel “soydaş”
göçlerine de sahne olmaya başladı. Bu yeni “soydaş”lar, öncekilerden
çok farklı hukuki ve sosyal koşullarla ülke değiştirdiler; toplu göçün
sağladığı imkânlardan faydalanamadılar ve hemen tüm göçmenler
gibi, güvencesiz çalışma koşulları ve kayıt dışı ekonominin yarattığı
sömürüye maruz kaldılar.Onların Devamını Gör

Türü
:
Sayfa Sayısı
:
312
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
7/2023
Boyutlar
:
13.0 x 19.5
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9789750535208
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
15.06.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Türkiye, sonuncusu 1989’daki Büyük Göç olmak üzere, kuruluşundan
    beri Balkanlar’dan “anayurda” gelmiş yüz binlerce göçmene de, bu
    göçler üzerine yazılmış kitaplara da aşina. Ancak zorunlu göçlerin,
    mübadelelerin aksine, ’90’lardan itibaren Türkiye bireysel “soydaş”
    göçlerine de sahne olmaya başladı. Bu yeni “soydaş”lar, öncekilerden
    çok farklı hukuki ve sosyal koşullarla ülke değiştirdiler; toplu göçün
    sağladığı imkânlardan faydalanamadılar ve hemen tüm göçmenler
    gibi, güvencesiz çalışma koşulları ve kayıt dışı ekonominin yarattığı
    sömürüye maruz kaldılar.Onların dirayetini artıran bir ayrıcalıkları
    vardı: Başka ülkelerden gelen, değişik etnik kökenlere sahip
    göçmenlerin aksine, Türk hukuk sisteminin onlara Türklük üstünden
    tanıdığı bir hakka, vatandaşlık alma umuduna sahip olmaları. Bu,
    günlük hayat içinde tekrar tekrar kanıtlamaları gereken Türk ve
    Müslüman kimliklerini öne çıkardıkları, pratikte diğer göçmenlerin
    çektiği birçok sıkıntıyı paylaştıkları ama yine de kendilerini onlardan
    farklı -hatta üstün- gördükleri bir süreç yarattı.Ayşe Parla, Kırılgan
    Umut’ta tam da bu süreci mercek altına alıyor. Doğu Bloku’nun
    çöküşünden sonra, ekonomik sebeplerle Türkiye’ye göç etmeyi
    seçen Bulgaristanlı göçmenlerin deneyimlerini yansıtan Parla, onların
    makbullük hiyerarşisi içindeki yerine bakıyor ve devletin bu hiyerarşiyi
    var eden kriterlerine dikkatimizi çekiyor. Umudun ve güvencesizliğin
    ontolojisine eğilirken göçmenlerin kendi sesine, sözüne yer veren
    Kırılgan Umut, hem farklı göçmenlik kategorileri hem de aidiyet hissi
    üstüne düşünmek için yeni bir zemin, incelikli bir bakış açısı sunuyor

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.